Velilerden sıklıkla aldığımız sorulardan birisi de budur. Geceleri horlama ve ağız solunumu yapma başlı başına bir ortodontik problem olmamakla birlikte mutlaka kulak burun boğaz doktorları ile konsültasyon yapılarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bazı durumlarda burunda meydana gelmiş deviasyon, geniz eti, bademcik gibi oluşumlar havayolunu daraltarak çocuğun ağız açarak solunumunu desteklemesine sebep olmaktadır. Ve bunun sonucunda da maalesef ortodontik problemlerden, çene yüz bölgesinde iskeletsel problemlere ve hatta omurgada özellikle boyun bölgesinde oluşan bazı fiziksel deformasyonlara kadar gitmektedir.
Haydi bunun nasıl meydana geldiğine sırasıyla bakalım.
Örneğin septum deviasyonu, bademcik, ya da geniz eti büyümesi olan bir çocuğu ele alalım.
1. Hava yolu daralan çocuk daha rahat nefes almak isteyeceğinden iç güdüsel olarak ağzını açarak solunumu desteklemeye başlar.
2. Böyle bir durumda dil damak kubbesinde yerleşmeyeceğinden üst çenede darlık oluşmaya başlayacaktır.
3. Üst dişlerin ve üst çenenin öne doğru büyüme mekanizmasını durduracak ve bunu dengeleyecek olan yanak ve dudak kaslarının olması gereken yerde konumlanmamasından dolayı üst çene öne doğru büyümede atılım göstermeye başlayacak üst dişlerin eksen eğimlerinde artma meydana gelecektir.
4. Yine aynı sebeplerle alt çenenin büyümesi frenlenecektir.
5. Alt çene aşağı ve geride konumlandığından ölçülebilir hava yolunda daralma olacaktır.
6. Bunu yine kamufle etmeye çalışacak olan çocuk boynunu ekstensiyon dediğimiz pozisyona getirecektir ve bu sebeple boyun omurlarında ve kaslarda da değişimler olacaktır.
7. Baş pozisyonu geriye doğru ekstensiyona uğradığında boynun arka bölgesindeki kaslarda kısalma olacaktır. Boyun omurları arka bölgeye doğru C harfi oluşturacak şeklinde konumlanmaya başlayarak ortopedik olarak farklılıklar meydana gelecektir.
Erken dönemde teşhis ettiğimiz çocuklarda öncelikle kulak burun boğaz konsültasyonu yaparak tıbbi görüşleri almaktayız. Ardından da uygun görüldüğü takdirde yukarıda saydığımız aşamalara göre müdahalelerde bulunarak iskeletsel düzeltmeleri sağlamaktayız.
İlerleyen yaşlarda ise horlama apareyleri, ortognatik cerrahi gibi yaklaşımlar gündeme gelmektedir.
