Dolgu mu Kanal Tedavisi mi?

Yeri geliyor bu sorunun cevabını bulabilmek bizim için de zor oluyor.

Ya da dolgu yaptığımız bir dişte sonrasında oluşan ağrı sonrasında hastalarımızın serzenişleri ‘’keşke kanal yapılsaydı’’.

Peki gerçekten ilk fırsatta kanal mı yapılmalı yoksa hekimlerimizin dişlere dolgu uygulamalarının sebepleri nelerdir.

Çürük teşhisinde bizler genelde teşhislerimizi hem inspeksiyon yani gözlerimizle o bölgeyi izleyerek, hem perküsyon ve palpasyon yani o bölgeye dokunarak ya da bakarak hem de radyolojik yöntemler kullanmaktayız. Ancak dişlerin içerisinde minicik alanda yerleşmiş olan o sinirler ve kan damarlarıyla dolu olan pulpanın enfeksiyon ya da enfeksiyon olmaksızın enflamasyanunu tespit etmekte bazen zorlanabiliyoruz. Çünkü bu tarz enflamasyonlar esasen histolojik görüntüler vermektedir yani klinik olarak verdiği tepki neredeyse hiç yoktur. Dolayısıyla burada hastalarımızın yaşadığı ağrıların karakterleri de bizi planlama ile ilgili yönlendirmektedir. Ancak her zaman bu ağrı karakterleri de doğru cevaba ulaşmamızı engeller.

Aktif çürük bölgesini temizledikten sonra pulpaya olan yakınlığımız bize tedavimizi yönlendireceğimiz tarafı vermektedir. Eğer pulpaya olan mesafemiz uzak ise hastalarımızın dişlerini dolgular ile kurtarıyor ve kanal tedavisine gitmesini önlüyoruz. Ancak ağrı devam etti işte bu noktada gündeme kanal tedavisi seçeneğini getiriyoruz.